18 Mart 2014 Salı

Bir Yere Ait Olma Duygusu

İnsanın kendini bir yere ait hissedememesi çok garip. 6.5 yıldır Amerika'da yaşıyoruz, ve ben kendimi buraya ait hissedemiyorum. Kızımla eşimle yolda Türkçe konuşunca herkes bize bakıyormuş gibi geliyor bazen. İngilizce konuşunca da aksandan yabancı olduğumu anlayıveriyorlar ve konu hep nereli olduğuma geliyor. Bu bir süre sonra kabak tadı vermeye başlıyor. Amerika çok fazla milleti ve kültürü bünyesinde barındırdığı için Amerikalılar aslında çok alışık yabancılara, ve değişik kültürlerden insanlarla arkadaşlık etmeye son derece açıklar. Kendimi garip hissetmek için çok fazla neden yok aslında. Burası Çinliler, Koreliler, Japonlar, Hintliler, Meksikalılar başta olmak üzere yabancılarla dolu. ve hatta yaşadığımız yerde epeyce Türk de var. Ama ne bileyim, yine de insan zaman zaman kendi topraklarımda olsam şimdi diye düşünüyor. 


Ama ne gariptir ki kendimi tam olarak Türkiye'ye de ait hissedemiyorum.
Ne zaman Türkiye'ye tatile gitsem, yolda yürürken, insanlarla konuşurken falan elim ayağıma dolanıyor. Yolda yayalara öncelik olmadığını unutuyor, kendimi yola atıveriyorum, mesela. Yada tanımadığım insanlarla konuşurken kendimi aşırı kibar ve mesafeli konuşurken buluyorum bazen. Devlet dairelerinde falan kendimi çok kasıyorum özellikle (deli miyim ne). O ayarı tutturamıyorum sanki. 
Bir de, hiç olmadık zamanda birşeyin İngilizce'sini söyleyesim geliyor. Yani burada hergün %100 İngilizce konuştuğumdan değil, nitekim eşim ve yakın arkadaşlarım Türk, ama Türkiye'deyken buradaki gibi istersem araya bir İngilizce kelime sıkıştırma lüksünü görmüyorum tabi kendimde. Tam tersine Amerika'ya gidip Türkçeyi unutmuş izlenimi yaratmamak için (ve tabi ki son zamanlarda saçma sapan yarı İngilizce konuşan insanları gördükten sonra) kendimi %100 Türkçe konuşma çabasına sokuyorum, ve bu biraz kendimi kasmama sebep olabiliyor. 
Sonuç olarak Türkiye'ye gidince bazı konularda zorlanıyorum, tam sisteme uyum sağladım diyorum bir bakıyorum ki geri dönüş zamanı gelmiş. Sonra buraya geliyorum, bu sefer de aklım hep Türkiye'de oluyor tabi.. 


Bir de birçok konuda California iyi hoş da bizim evin gündem maddelerinin başında hep 'buradan sonra nereye gitsek' konusu var. Yani burayı sevsek de gitme düşüncesi hep bizle. Gideceğimiz yer henüz Türkiye olmayacak ama hangi ülke olursa olsun, hep geçici olacağımız düşüncesi tam yerleşik hayata geçmememizi emrediyor. Ev kendimize ait olmasına rağmen bir çivi çakarken bile düşünüyoruz. Gideceğiz aman evi iyi bırakalım... Yada bir eşyanın en kalitelisini almayalım yollarda mahvoluyor mantığı var. Gezmek çok güzel de bu açılardan da düşünmek durumunda kalıyor insan.. 

Konu nerden nereye geldi. Yıllardır istediğim bir ev ofisi düzenleme çabalarımın sonucunu paylaşacaktım halbuki.. Birkaç rafmış aslında  istediğim. Kaç mağaza, kaç dekorasyon blogu gezdim. Ne arıyordum bilmiyorum. Rafları astık, düzenledik, yerleştirdik.. Bazen evde çok basit bir dokunuş insana inanılmaz keyif verebiliyor.  


19 yorum:

  1. Canim benim dusuncelerinde cok haklisin. Ama bukdar dusunerek yasama. Kim bakiyor kim soruyor.Hayata bir defa geliyoruz ve tadini cikarmamiz lazim.Emin ol sen bizden daha guzel tadini cikartiyorsun.Keyfini sur😊😚😚 Opuyorum senide Melodi'yi de.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülevcim yok valla çok düşündüğümden değil inan ki, tadını da çıkarıyorum tabi ama işte öyle arada aklıma gelen şeyler bunlar, paylaşmak istedim.. Ben de Yağız'ı ve seni öpüyorum... :)

      Sil
  2. Yurt dışında yaşayıp yeniden Türkiye'ye gelenlerin en zorlandığı şeylerden biri dil meselesi sanırım sizin de dediğiniz gibi.
    Gayriihtiyari cümle içerisinde kullanılan yabancı sözcükler... Yada Türkçesi neydi? şeklinde sormak durumunda olmak.
    Her yerin kendine göre güzellikleri ve olumsuzlukları var. Türkiye'de olsanız da eminim ki yurt dışındaki pek çok şeyi özlemle anardınız.
    Umarım gönlünüz ferahlar ve kendinizi iyi hissedersiniz.
    (bu arada bloga yazarken ifadeleriniz gayet okunulası ve anlaşılır, içiniz rahat olsun:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle her yerin olumlu ve olumsuz yanlarının olduğu çok doğru, Beyza. Önemli olan elindekini en iyi şekilde değerlendirmek sanırım...

      Sil
  3. Yurt dışında yaşamak zor. Fizik olarak değil, bir Türk için, hayal edilemeyecek düzenlikte ve kurallar zincirinde, birbirine saygı gösteren, hakları hukukları belli bir düzenleri var. eğitim ve gördü seviyeleri yüksek.
    Burada öyle değil. daha bir saldım çayıra mevlam kayıra durumunda yaşayıp gidiyoruz ama işte, her horoz kendi çöplüğünde ötmek istiyor. Taştan olsun, benim olsun diyor. Sahiplenme bu noktada başlıyor.
    Her gidişimde, nasıl kaçacağımı şaşırıyorum. İlk uzun kalışımda, Atatürk havalimanına indiğimizde, gördüğüm ilk polisin boynuna sarılmıştım.
    Ama şu da bir gerçek ki, doğduğun yer değil, doyduğun yer demişler. Şu an ki şartlar ne gerektiyorsa onu yapıyoruz. Bakma hiç birimizin kazık çaktığı yok olduğu yere. Zaman ne gösterir bilinmez. Dünya insanı gibi görmek lazım kendini. Oradaki dil neyse o, oradaki yemek ne ise o, oradaki düzen ne ise o. Hiç birimiz, bir yere ait değiliz, aslındai bize ait hiç birşey yok ki doğa da. Herşey gelip geçiyor, akıp gidiyor. Birazdan kuantuma falan giricem en iyisi kısa keseyim:)))
    Rahat ol kısaca, anı yaşa. Gerisi boş, takılma saçma sapan ingilizce konuşanlara ya da Türkçe'yi bozanlara.
    Melodiye bak, nasıl mutlu kalkmış mı bu sabah mesela! Sağlığınız yerinde mi! Bence bu kadar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Emelcim, ne güzel özetlemişsin durumu. Her bir kelimesine katılıyorum.. Ve sana sevgilerimi gönderiyorum..

      Sil
  4. Çok güzel anlatmışsınız duygu ve düşüncelerinizi. Aidiyet duygusu önemli, Araf'ta olmak can sıkıcı... Ama emin olun burda yaşadığı halde kendini başka sebeplerden Araf'ta hissedip ait olamama sorunu yaşayan bir sürü insan var. Sizin çözümünüz belki burda yaşamaktır. Diğerlerini ise bilemiyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok bu şartlarda benim çözümüm Türkiye'de yaşamak değil ne yazık ki.. Memleketin geldiği durumu gördükten sonra birçok anlamda uzaklaşıyorum orada yaşama fikrine hatta gün be gün.. Ama işte yine de kendi toprağın olduğu için bir yanının hep orada kalma durumu var..

      Sil
  5. hep merak etmısımdır farklı ır ülkede yasama nasıl bır duygu dıye

    sanırım guzelleıklerın yanı sıra zorluklarıda var

    ama o bıryere aıtlık duygusu ulkesınde yasasan var bende yasıyorum kımı zaman sevgıelr ıpek.

    YanıtlaSil
  6. benim için bir yere ait olamamak,istediğim düzeni kuramamak gerçekten zor bir kavram.nitekim yaşadığımız ev bize ait değil diye duvarlarını istediğim gibi kullanamamam yada ne bileyim,bahçesine çok istediğim manolya ağacını dikememem canımı sıkıyor.fakat farklı yerler görüp,farklı insanlar tanımaya bayılırım.bir yandan szin için üzülüp diğer yandan sizi çok kıskanıyorum:))sevgiler..Melodiyi de bir öpesim var anlatamam annesi,maşallah ona..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Farklı yerler görüp, değişik kültürler tanıma kısmı benim de favorim. Keşke elimizde olsa da tüm dünyayı görebilsek.. di mi? :)

      Sil
  7. İpekciğim,gurbet fobisi diye bir şey varmı bilmiyorum ama varsa eğer tam benlik bir fobidir.Bu yüzden anlattıklarını taaa kalbimde hissettim.Bu arada raflar çok şık duruyor.Çok öptüm.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Jıl, sen buraya geldiğinde 3 haftada adanam adanam diye tutturmuştun, bilmez miyim.. ;)))

      Sil
  8. Seni çok iyi anlıyorum ipek yurtdışında yaşamadım ama aynısını bende kendi ülkemde yaşıyorum.Anladığım şu nerde doyuyorsan orası oluyor mekanın.Umarım bu duyguyu kısa zamanda atar, anı yaşamaya devam edersin .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ebru, insanın kendi ülkesini kötü durumda görüp de ona sığamamak da en kötüsü olsa gerek.. Allah memleketimizin sonunu hayır etsin..

      Sil
  9. Ait ol-a-mama hissi cok degisik bir his, cok iyi anliyorum sizi... Ankara'dan ayrilip 5 yila yakin bir sure Kanada'da yasarken surekli 'gecici' olma hissini yasadim. Sanki hep Turkiye yerlesik duzenimmis gibiydi. Halbuki aralarda dondugumde orada da yerlesik olmadigimi hissediyordum.
    Simdi Istanbul'da yasiyorum, nispeten daha 'kalici'yim sanirim. Her ne kadar guzel bir his olsa da, gecicilik hissi de oldukca heyecan vericiymis, onu fark ediyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten Türkiyeye kesin dönüş yapanların genelde buralarda özlediği şeyler çok oluyor. Emel'in de dediği gibi, gelişmiş ülkelerin en güzel özelliği düzen. İnsan Türkiyeye dönünce hiçbirşeyi özlemese bile düzeni özlüyor. Geçici meçici insan gibi yaşama fikri cazip geliyor..

      Sil
  10. Tam olarak hissettiklerimi anlatmışsınız.Çok güzel bir yazı.Sevgiler...

    YanıtlaSil
  11. Ben de yurt disinda yasamaya baslayali 2 yil olucak henuz.ilk yil cok huzurluydum ariniyordum.insanlar cok kibar, saygi denilen bir olgu var, gelismislik goz aliyor; derken bir baktim ki aidiyet duygum eksik ve yerini doldurmak hic de kolay degil bu duygunun.sanki 2 yil degil 22 yil yasasam asla ait olamayacagim bu yerlere.simdilerde tek istegim sokaga cikayim ve herkes bildigim insanlar olsun ve ben bir yerde cay iceyim ince bellide...

    YanıtlaSil

Yorumunuz icin simdiden tesekkurler :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...