13 Ekim 2014 Pazartesi

Çocuk Etkinlikleri ve Bize Kattıkları

Geçen gün eşimle konuşuyoruz. Haftasonlarımız sırf çocuk etkinlikleriyle geçiyor, neredeyse başka hiçbirşey yapmıyoruz diye. Sahi çocuktan önce ne yapıyorduk bilmiyorum, hatırlamıyorum. Şimdiyse her hafta illa çocuk odaklı en az birkaç etkinliğimiz oluyor. Bazen bir doğum günü partisi, bazen çocuk müzesi gezmesi, bazen sadece park... Hiçbirşey yapmazsak bir animasyon filmi koyup hep beraber izliyoruz. İnsanın çocuğu olunca çevredeki etkinlikler konusunda algısı da artıyor. Nerede bir lunapark, hikaye saati, festival var hepsini beynine kazıyorsun. Zira haftasonu çocuğu oyalamak cidden zor. Sabah 7'de kalkıyor, akşama kadar full enerji koşmak, oynamak istiyor. 

Çocuk etkinlikleriyle dolu günler geçirmenin güzel yanı biz de onla çocukluğumuza dönüyoruz. Kendimiz yaşayamadığımız şeyleri onla yaşama fırsatı buluyoruz. 

Sadeleşiyoruz, masumlaşıyoruz. Renkli bir çocuk trenine binince içgüdüsel olarak "çuf çuf çuf" demeye, yanından geçtiğimiz insanlara el sallamaya başlıyoruz. 

Normalde bir defa gidip sıkılacağımız şehrin hayvanat bahçesine çocuk olunca üye oluyoruz ve her gidişimizde çocuğun heyecanını yaşamaya başlıyoruz. 

Garip yani.. İnsan bazen şikayet de etse aslında içten içe zevk alıyor çocuk aktivitelerinden. 

Bir çocuk kitabı okurken bile sesini alçaltıp yükselttiğinde çocuğunun heyecanlandığını görmek, insana ayrı bir haz veriyor. 

Onun seviyesine inabildiğini hissediyorsun ve bunda çocuğunla kurduğun o bağın ötesinde o kitap okuma anında kendinden birşeyler bulmanın verdiği mutluluk da oluyor. 


Bu haftasonu etkinliklerimizden biri hayvanat bahçesi ziyaretiydi. 


Bizim hayvanat bahçesi son derece küçük ve sade olsa da yarım günlük bir aktivite olduğu için tam tadındaydı. 


Melodi yine tavşanları ve keçileri besledi. Atlardan çekindi :) Patika boyunca betondaki kaplan ayak izlerini heyecanla takip etti ve o yoldan kaplanın geçip evine gittiğine gerçekten inandı.









 Dönmeden hemen önce trene bindik ve dediğim gibi bağıra bağıra "çuf çuf"ladık :) 


Melodi dinazorların artık yaşamadığı bilgisini duyduğunda sanki bunu daha önceden biliyormuş gibi "hı hı evet" dedi ve başını salladı. Biz de bir kez daha gülümsedik bu masumiyete, ve şükrettik..

9 yorum:

  1. Ne kadar haklısın İpek.Çocuk hayata girdiği anda dünyanın merkezine yerleşiyor sanki.Tüm aktiviteler ,tatiller onun daha güzel vakit geçrebilmesi için.Çocuk oluyoruz yeniden onunla eğleniyoruz,oyuncak alırken bile kendimizden geçiyoruz.Aynı filmleri izleyebilmek bile keyifli.Tüm çabalarımız sağlıklı büyümesi ve çocukluğunu gülümseyerek hatırlaması,güzel anıları olsun diye değil mi.Ve bir de biz de tekrar çocuk masumiyeti ile bakalım dünyaya diye.Ben bir de onların ilk kez gördükleri bir şeye verdikleri tepkiye bayılıyorum.Sevgiler.Melodi'ye mis kokulu öpücükler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herşey onlar için o kadar yeni ki. En küçük birşey bile dünyaların onların olmasını sağlıyor sanki. Çocuk olmak güzel şey cidden ..

      Sil
  2. Aslında ne var biliyor musun İpek, hepimiz çocukken ne kadar masum ve gerçeğiz.
    Çocuk seviyesine inmek değil de çıkmak diyorum ben buna, onlar gibi hissebilmek, gerçek duygular ve tepkilerle yaşamak, mış gibi yapmamak. Büyüdükçe bu gerçeklikleri alıyorlar elimizden, tek tip insan olma moduna sokuyorlar bizi. Çevre şartlandırıyor, yapma-ayıp, sus konuşma diyorlar çocuk büyütürken, terbiye diyorlar adına ama değil bence.
    Ne güzel anlatmışsın, melodi çok şanslı bir çocuk ve bu gördüğüm en güzel hayvanat bahçesi:)

    YanıtlaSil
  3. ben de çocukluğumda olmayan oyuncaklarla doya doya oynayabildiğim için çok mutluyum, itiraf ediyorum!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten bizim çocukluğumuzda kaç tane oyuncağımız vardı, şimdiki çocukların kaç tane var.. Dolu dolu her istedikleri oluyor. Eskiden biz de elimizdekilerle mutlu olmayı biliyorduk o ayrı ama şimdikilerinki bizi bile coşturuyor o kesin :)

      Sil
  4. İpek, çocuktan önce ayrı keyifliydi seni okumak, çocuktan sonra ise daha da keyifli oldu.
    Sen bu değişimden hiç etkilenmeden, kendini değiştirmeden devam ettin ya, işte benim sende en sevdiğim kısım bu.
    Çoğu kişiler çocuktan sonra hayatı senin gibi eğlenceli hale getirebilmeyi başaramıyor.
    İşte sen onlardan çok ayrısın.
    Çocuklu hayatınız da, etkinlikleriniz de harika :)
    Hep böyle mutlu olun :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zeynepçim, ne güzel yazmışsın, çok teşekkürler :) Hepimiz hep mutlu olalım inşallah..

      Sil
  5. Sanırım yurt dışında yaşıyordunuz. Fotoğraflara bakınca şunu düşündüm, ülkemizde bu şekilde kaç yer, kaç etkinlik mevcut acaba diye... Gelişmeler var, belediyelerin ücretsiz tiyatro yada film gösterileri oluyor çocuklara yönelik. Yakınlarda bir park, hayvanat bahçesi yada milli park varsa oralara gidilebilir. Belki bazı kurslar. Maalesef benim aklıma ancak bunlar geldi. Bu konuda başlangıç seviyesindeyiz sanırım. Siz çok güzel bir yol seçmişsiniz. Mutlu, özgüvenli ve meraklı bir kişiliği olacak muhtemelen miniğin, ne güzel:) Ama Türkiye genelindeki tablo ne yazık ki acı; tablet/bilgisayar/telefon bağımlısı bir çocuk, avm düşkünü anne babalar:( Off:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye'de de çocuklar genelde başka türlü tadlarla büyüyorlar, burada etkinlikler çok bol olabilir ama akraba, insan, anneanne, babaanne eksikliğiyle büyüyor çocuklar. Heryerin kendine göre eksileri artılar var. Hepimiz elimizdeki imkanların en iyisini vermeye çalışıyoruz, yapacak birşey yok..

      Sil

Yorumunuz icin simdiden tesekkurler :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...