4 Şubat 2014 Salı

Rumuz: umutsuz anne




Gece 3:10'da Melodi'nin sesiyle uyandım.

- Anni, annii, anniii, anniiii, anniiiiiiiiiiiiiiiiii...

Odasına gittim, gözler fal taşı gibi açık.. Benimse gözler yerçekimine yenik, kapandı kapanacak..

Donk!! Elde var uykusu kaçmış bir çocuk!

Bu bizim evde şu anlama geliyor: ilerleyen 2 saat boyunca anneye de babaya da uyku yok..

Birkaç gün önce kendisi ikna edilmişti. Anne onun odasında yatamazdı, çünkü yerde yatınca annenin beli ağrıyordu. "Bittiii" demiş, yatağının yanında yerde serili battaniye ve yastığı beraber kaldırmıştık.

Bir iki kez dandini dandiniyi söyledim, tavanda dönen ışıklı, müzikli uyutmayı hedefleyen cihazı çalıştırdım, gece lambasını yaktım ve gözlerinin kapalı olduğunu görünce tam parmak uçlarımda yatağıma dönüyordum ki, oradan bir kafa yükseldi:

- anni, annii, aniiiiiiiiiiiiii!!...

Geri döndüm, saçını okşadım, usulcacık twinkle twinkle little star'ı söyledim...O gözünü açtı, ben kapa gözünü dedim, o gözünü bir daha açtı, ben bir daha kapa gözünü dedim.. Sanırım 10 kez filan tekrarladık..

Tam artık yerime gidebileceğimi düşünürken "anni yat" dedi yeri göstererek.. Ben açıkladım, olmaz belim ağrıyor yerde yatmak bitti, anne yatağında yatacak dedim.. Yine başladı:

- annii, annii, anniiiiiiiiiii... ühüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüü... yat....

Dinlemedim, odadan çıktım. Ne olursa olsun, ağlasın yorulacak ve uyuyacak dedim, ve yatağıma gittim...

Ağladı..

Dayanamadım. Yine kalktım.. Yukarda anlattıklarımın hepsini aynen TEKRAR yaşadık..

Saat sabah 5:00 olmuştu. Gidip yerime yattım. Ağladı..

Sonra babası kalktı. Gitti, odasında yerde yattı.

Ve Melodi bir savaşı daha kazandı.

Sevgili anneler, n'olur söyleyin, nasıl edeyim de ben bu çocuğa odasında yalnız yatabilmeyi öğreteyim.. Uykusu kaçan çocukla ne yapıyor, ne ediyorsunuz? Please help...

Rumuz: umutsuz anne..





20 yorum:

  1. İpekçim, uzman değilim ama bu durumları yaşayan bir anne olarak, Melodi, tam da gece uyanıp - genelde aynı saatlerde- tavandaki gölgeleri canlandıran, rüyalar görüp korkup ağlayan, gözleri açık ama aslında uyuyan, şekilleri canlandıran bir dönemde.
    Onu dinlemelisin.
    Seni yanında istemesinin bir sebebi var.
    Henüz hazır değil demek ki yalnız uyumaya. Hem kendini, hem onu yıpratacağına, al koynuna uyu sabaha kadar mis kokusu ile.
    Sonra, gerekirse bin kere konuş onunla, huzurlu ve sakin anlarında. Anlata anlata eğit. İnatlaşma ve savaşa girme, böyle durumlarda eğer bir taraf kazanacaksa, emin ol bu çocuklar oluyor.
    Naçizane, al koynuna, sarıl, neden yanında olmanı istediğini sor, konuş, konuş, konuş...Beraber yatma fikri neden bu kadar uzak! Anneler sanıyor ki, çocukları yatağında tek başına uyumaya başladığında büyüyorlar. Hayır, değil işte.
    ışığı kapatıp, ağlayan bir bebeği yatağında bırakıp gitmek, çocuklardaki öz güven eksikliğinin en belirleyici noktasıymış.
    Bir dönem, melodi yaşındayken, Alp te yatağında, aynı saatlerde hep ağlar, tavana bakar, parmağı ile beni al, beni al diye işaret ederdi. Belli ki bir şeylerden korkuyor, hayal gücü genişliyor. Karanlıkta, ya da loş ışıkta fark etmez, gördüğü şekilleri canlandırıyor beyninde diye düşünüp, tereddüt aldım bizim yatağa hep. Ama hiç aklımdan geçmedi, bu çocuk bizimle yatmaya alışacak, ilerde tek başına bir şey yapamayacak diye.
    İyi ki de öye yaptığımı şimdi Alp e bakınca daha iyi anlıyorum.
    Ben çocukları, ağlatarak ve üzerek onları eğitmenin karşısındayım. Hep konuşmak, hep anlatmak, hep dinlemek zorundayız İpekçim. Sende eminim bunu yapıyorsun ama sabır sabır sabır.. bir kaç sene sonra istesende yanında yatıramayacaksın zaten.
    Keyfini çıkarsana.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Emel, ne güzel yazmışsın. Dinleyen, konuşan ve anlayan bir annesin, bu o kadar belli ki.. 2 yaş bize zorluklarıyla geldi. Artık bebeklikten çıkmış, kendi istekleri ve fikirleri olan bir çocukla karşı karşıyayız evde. İstediklerinin bazıları iyi hoş, bazılarıysa zor gerçekleşecek şeyler tabi ki.. İnsan çocuğunun hem mutlu hem de disiplinli olmasını istiyor. O yüzden az da olsa evde bazı kurallar koyarak onu disipline etme çabası içindeyiz. Kurallarımız tabi ki esnek ama amacımız onun her zaman her istediğinin olamayacağını öğretebilmek. Çocuk büyütmek çok karmaşık bir olay. İnsan psikolojisi de öyle. Onun olduğu gibi bizim de tolere etme seviyemiz hergün yada her duruma karşı aynı olmayabiliyor. Disiplin olayının da kesin ve katı olması mümkün olmuyor. Olmamalı da zaten.. Dediğin gibi her an dinlemek, konuşmak ve anlamak çok çok önemli...

      Melodi 2 aylıktan beri kendi odasında sorunsuz uyuyan bir çocuk. Kendi yatağına almak yada almamak tercih meselesi. Biz geceleri kendi yatağımıza hiç almadık. Bizim evde sevip okşama uyku saatine kadar oluyor ve gece herkes kendi yatağında uyuyor. Hem sonra zor ayrılacak olmasından, hem de gece herkesin rahatsız olabileceğinden dolayı böyle bir karar aldık.

      Gece uykusu kaçtığında bizi etrafta görmesinin onu rahatlatmasını anlıyorum. Ama istiyorum ki gerektiğinde kendi kendini oyalayabilen, zaman zaman yalnız da kalabilen bir çocuk olsun. Birşeylerden korktuğunu bilsem yada hissetsem onu yalnız bırakacak değilim ama gerekçeleri açıklandığında (birçok şeyi olduğu gibi) bunu da anlayabileceğini hissediyorum, o yüzden ısrar ediyorum.

      Ebeveyn olmak çok sabır istiyor kesinlikle. Ve kesinlikle hiçbirşey tozpembe değil. Güzel anlari da var çirkin anları da. Zaten anne-baba olmanın kararını verirken herşeyiyle kabul ediyorsun bu durumu. Çocuğu güzel bir geleceğe hazırlamak uğruna zaman zaman kendisinin istemediği şeyleri yapmak zorunda kalmasının kötü birşey olduğunu düşünmüyorum. Tam tersine kendini zaman zaman dizginlemek ve karşısındakine saygı duymak bazen kendinden fedakarlık etmeyi gerektirir ve bunu ögrenmesinin onun yararına olacağını düşünüyorum. Her zaman her istediği olan çocuklarda maalesef empati duygusu pek gelişemiyor.

      Yukarda yazdıklarımı okuyunca katı bir anne modeli çizmiş gibi hissettim kendimi ama kulağa öyle gelse de aslında öyle değilim :) Nitekim kuralları olan, ve bir amaç uğruna savaşan herkes bunu topla tüfekle yapmaz. Neyse ki konuşarak anlaşabilen ve dinleyebilen varlıklarız...

      Çok uzun yazmışım ya pardon, hala okuyorsan, sevgiler... :)



      Sil
  2. Çözüm konuşmaktan geçiyor tabi ki öncelikle, çoğu problemde olduğu gibi. Kaygılarını farketmek, kaygılarıyla ilgili konuşmak. Çocuğunuz kaç yaşında bilmiyorum; ama ona artık yerde yatmayacağınızı söylemişseniz, geri dönmemeniz gerekir. ağlayarak istediğine ulaştığını görmemesi için. hep söylenir, çocuklar kurallarla yaşar, kurallar çocukların karmaşık dünyalarını- dünyayı tanıyan şaşırmış gözlerini, biraz daha anlamlı hale getirir. Çocuk psikolojisiyle ilgili uzman psikolog Pınar Mermer çok başarılı. Belki ondan bir yardım alabilirsiniz. İstanbul'da olsaydınız çok daha kolay olurdu bu, şu şartlarda nasıl olur bilmiyorum. Philips Avent'in Anne Okulu projesinde çalışmaları var. Belki burdaki ilgili konular da yardımcı olabilir.

    http://www.hamileveanne.com/uzman-gorusu/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kızım 2 yaşında ve artık etrafında olup bitenlerin farkında bir çocuk. Kurallar konusunda esnekliklerimiz olsa da esnekliğimizin sebebini ona açıklamaya gayret ediyoruz. Zaten açıklamadan bir öyle bir böyle davranırsak bunu hemen farkediyor ve kendi yöntemleriyle (genelde ağlayarak) istediğini elde etmeye çalışıyor. Çocuklar gerçekten o kadar zeki ki.. Kaynak için çok teşekkürler, uzman birinden yardım isteyecek kadar ciddi bir sorunumuz olduğunu sanmıyorum, çok şükür, ama verdiğiniz kaynakta öğrenecek çok değerli bilgiler var gerçekten..

      Sil
  3. Senin yazdıklarını okudum, Emel'in yazdıklarına baktım, derin bir off çektim. Çok zor çocuk büyütmek, Allah kolaylık versin. Aklıma gelmeyecek yığınla detay okuyorum sizlerin bloglarında, ufkum genişliyor resmen...

    Bu arada bizim Funda lise'ye gidene kadar annemi yanına çağırmıştır. Zavallı annem yıllarca ikimizin arasında yerde yattı. Ben kıyamazdım, canım istese bile annemi yanıma çağıramazdım. Ama Funda illa yanında olsun hatta elini de tutsun isterdi:))
    Bilmiyorum bunun ne kadar etkisi var bizim kişiliklerimiz üzerinde??

    Umarım en kısa sürede senin de İpek'in de mutlu ve rahat olacağı şekle girer uyuma seanslarınız..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah Ayda, hem de ne zor annelik, bilsen.. Çok güzel ama çok zor aynı zamanda.. Inşallah sen de tadarsın bu duyguyu en doğru zamanda. İnsan hem kıyamıyor, hem birşeyler öğrensin, kendi kanatlarıyla uçsun istiyor. Her çocuğun ihtiyacı farklı ve dediğin gibi her farklı davranışın onlar üzerinde bir izi kalıyor mutlaka.. Ya napsam, nasıl etsem diye düşünmekten kafayı yiyeceksin, yada içgüdülerinle hareket edip oluruna bırakacaksın.. Ikisi arasında gidip gelmekten tırlatmak da mümkün tabi. Şekil A: Ben! :)))

      Sil
  4. aynı olaylar bende de var.4 senedir 2-3 gibi kalkar bazen devam eder. bazen uyur kalır.kolay gelsin bizelere

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla, aynen dünyadaki tüm annelerin işi zor, size de kolay gelsin..

      Sil
  5. Ayyy ben melodiyi yerim farklı bi süreç oldukça yorucu belli ama bilmiyorum ki bu tatlılıkla hayat çok güzel ;) kıyamam ben ona :**

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hahaha, zaten çocuklar bu kadar tatlı olmasa bu işkence zor çekilir! :)))))))

      Sil
  6. Ben alıp yanımıza yatırıyorum... herkes rahatça uyuyor o zaman.. ve zamanı gelince Emel'in dediği gibi aynen, gidip yataklarına yatıyorlar.. rahat etmiyorlar vesaire..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biz yanımıza alsak gece 3-5 sefer daha uyanabilir diye korkuyorum. Hem sığamayız ki yatağa, herkes ayrı bir deli uyuyor..

      Sil
  7. Bence karşınıza alıp konuşmalısınız her seferinde. Artık büyüdüğünü ve herkesin evde kendi odalarının olduğunu kabul etmeli. Yoksa işiniz oldukça zor görünüyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Konuşma işi zaten oluyor da, çocuklar bazen anlamak istemediklerini anlamayabiliyorlar maalesef.. Sabır işi bu iş, hem de çok..

      Sil
  8. Benim de 4,5 yaşında bir oğlum var...
    Uykusu geldiğinde yatağında kitap okur, birlikte yatarız. O uyuyunca da ben yatağından çıkarım. Gece rüya görür uyanırsa da bizi çağırır (çok sık olmaz), tekrar uykuya dalana kadar yanında yatarız, artık kim gitmişse yanına o gece.
    Öyle her yaptığım doğru diyen, kuralları olan bir anne değilim. Olanlara da inanamıyorum ne yazık ki. Çünkü ihtiyacı da doğruyu da çocuklar belirliyor. Birinde tıkır tıkır işleyen süreç, diğerinde olduğu yerde sayıyor...Ne yazık ki onlarla inatlaşmakta doğru gelmiyor, çünkü ya birlikte uyumaktan daha yorucu bir hal alıyor durum, ya da onlar hep kazanan oluyor.
    Birde çocuğu oğlumdan daha büyük anneleri dinliyorum, gözlediğim, bu uyuma süreci, bitmez gibi görünse de çok çabuk geçen bir süreç...
    yani çok kısa süre sonra biz izinle onların yanında uyumak isteyeceğiz :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnatlaşmak değil ama birşeyleri öğretmeye çalışırken tutarlı davranmaya çalışmak gerektiğine inanıyorum. Çocuk istemediği birşeyleri yapmak zorunda kalıyor zaman zaman, bu hayatın kaçınılmaz gerçeği. Benim bocaladığım kısım, ona bir öyle bir böyle davranma olayı. Bir konuda benim tutumumu bilsin istiyorum ve her defasında bunun böyle olacağını kavrasın (harici durumlar her zaman olabilir tabi). Anlatmama rağmen hala direnirse ben de tutarlı davranmak adına kendi söylediğimde ısrar ediyorum ve inatlaşma ve savaş gibi birşey doğabiliyor. Tabi bu çok genel bir kavram ve durumlar değişkenlik gösterebiliyor. Yaşla da alakalı olabilir. Yani her yaşa göre eminim kural koyma, ihtiyaç, doğrular değişkenlik gösterebilir. Ama özetle anne-babanın bazı konularda otorite kurabileceğini savunuyorum, birşeyleri öğrenmeleri adına. Konu nereden nereye geldi ya..

      Sil
  9. her annenin çektiği bir sıkıntı bu. ben de yıllarca kural koyup buna alıştırmak istedim. çünkü
    bilir kişiler , kitaplar böyle diyordu. öyle öğrendik yıllarca. ama kızım herşeyi baştan yazdırdı. kuralları uygulamak
    büyük bir sabır ve istikrar gerektiriyor. çözüm her istediğinde yanında yatmakta oldu :) böylece hem o hem de ben uyku dolu gecelere sahip oldum. bir çocuğum daha olsun, bir daha böyle prensipler edinmem. kızın şu an çok küçük, kuralları 4 yaşında daha iyi uygularsın bence. sonra ki yıllar sen istesen de yanında yatmıyorlar zaten..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilmiyorum Buket ya, çok karışık mevzular. Anne-baba olarak bizim bile doğrularımız değişkenlik gösterebiliyor dediğin gibi. Bir de her uygulamanın her çocuk üzerinde farklı bir etkisi olabiliyor. İnsan ne yapacağını şaşırıyor.. Kimisi 18 aylıktan itibaren disiplin olayına girin diyor kimisi bekle büyüsün daha çok küçük diyor.. Ama en zoru da deneme yanılma yoluyla kendi çocuğuna en uygun olan yöntemleri keşfetmek..

      Sil
  10. çocuk mevzu karışık hakikaten. her çocuğun olaylara verdiği tepki sütten kesme, oda ayırma, tuvalet eğitimi bambaşka oluyor. benim kızımda şuan 3 yaş 3 aylık, odasını bu yaz ayırdık. yazdıklarını okurken şaşırmadım desem yeri çünkü aynı durumu bizde yaşadık, elimizi tutarak uyumalar, biz yerlerde aynı durumlar anlayacağın. odasında değişiklikler yapsan, biz beşik gidip yerine Elif'in deyimiyle prenses yatağı geldiğinden bu yana biraz daha rahatız :)Eskisi kadar sorun yaratmıyor. Çok nadir de olsa gece belli bir vakitten sonra yanınızda uyuyacağım diyor, o zamanda itiraz etmiyoruz. Benim de umutsuz anne olduğum durum, anlatmaya çalışsak ta, gece yatağına yatırdığımızda anne sen neden işe gidiyorsun demesi ve hemen hemen her gece bu soruyu tekrarlaması :(
    her dönem yeni bir şeyle karşılaşıyor çocuk olunca, o yüzden ben eminim bir süre sonra bu sorun kalmayacak. sadece birazcık sabır..

    YanıtlaSil
  11. Ipekcim, Kuzey yaklasik iki ay once artik bebek yataginda yani cot ta uyumayi reddetti. Bir aglamalar, bir cigliklar...Hala onunla ayni odada kaliyorduk. Elbette ben de uykuya yenik dusup yanima aldim, yanima alir almaz misil misil uyumaya basladi. O gunden sonra da yanimizdan hic ayrilmadi, ta ki bir kac hafta once ben onun odasini hazirlayip onun icin cift kisilik bir yatak kurana kadar. Yatagi kurduk kurmasina ama sonuc degismedi pek. Sadece benim yattigim yer degisti :) Yanindan ayrilmami kesinlikle istemedi, ben de onun yaninda uzandim o uyuyana kadar, sonra usulca kendi yatagima gectim. Gectim gecmesine ama cogu gece o uyuyana kadar, yaklasik 1-1.5 saat, ondan once ben uyuya kaldim, sabah da onun yaninda uyandim. Durumdan sikayet ettigim zamanlarda kendi kendime hep "sikayet etme hic, o daha ana kuzusu, yat yanina, sarila sarila, koklaya koklaya uyu. Cabuk buyuyor zaten, her anini degerlendir. Gun gelecek ozleyeceksin, keske hep yaninda uyusaydim diyeceksin" dedim. Ve oyle de yaptim, bile bile yattim yaninda, koklaya koklaya, ope ope uyuttum, uyudum. Su son bir kac gundur ise kendi kendine yanima gelip "mummy, nigh night?" diyor, ben yatagina goturuyorum, emiyor, sonra da arkasini donup uyuyor. Ben de kendi yatagimda uyuyorum ama inan, bana daha zor oldu biliyor musun? Gece oyle alelade elimi tutmasini, sirtini bana yaslayarak uyumasini, derin uydayken nefesinin hisirtisini dinlemeyi oyle ozluyorum ki...Sen de hic sikinti yapma, diyecegim bu. Bu gunler cabuk gececek, bir bakmissin koca kiz olmus, seni odasinda istemeyecek...Keyfini, tadini cikar kuzunun...

    YanıtlaSil

Yorumunuz icin simdiden tesekkurler :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...